5 Mart 2019 Salı

Kapıcılıktan Bakanlığa: Beholder 2 Beta İncelemesi






İlk oyunu keşfedip oynamaya başladıktan sonra başlamıştı her şey. Daha önce birçok oyunda hüzünlendiğim yerlerde oldu, yapmak istemediğim şeyler yaptığımda… Ama hiçbir zaman bunları yaparken vicdan azabı hissetmemiştim. Beholder oyununu keşfedip oynamaya başladıktan sonra, alınan sorumluluklar altında insanların nasıl ezildiğini, nasıl çaresiz kaldığını ve nasıl bir şeyleri yapmak zorunda olduğunu gördüm. Basit bir kapıcı olsak da bize verilen görevler doğrultusunda yeri geldi birilerini ispiyonladık, yeri geldi birilerine şantaj yaptık, yeri geldi o kişilerin evlerini gözetledik, yeri geldi onları ölüme gönderdik. Bunları yapmamak elbette mümkün ama ailenizi riske atmak istiyorsanız elbet. Olası bir görevi zamanında yapmamak, yanlış yapmak veya yapılandan farklı göstermek bize farklı sonuçlar olarak geri dönüyordu.
Bir de işin içine oyunun içindeki ‘Hayin FEDÖ’ benzeri yapı işin içine girince olay daha içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. Devletin yap dediğini bunlar yaptırmıyor, bunların dediğini yapsan başın belaya girecek. Bir de yer yer derin devlet işin içine girince gel de çıldırma. Bunları öyle bir denge ile götürmelisiniz ki, hiçbir kesim size düşman kesilmesin. Elbet bunu yaparken ailenizin ve apartmandaki sorumluluğunuz gereği komşularınızın isteklerini de gerçekleştirmeniz gerekiyor. Her bir seçiminiz, bahsettiğim gibi sonuçları çok farklı olarak size geri dönecek. Zamanında engel olmadığınız kötü niyetli bir insan ailenize veya apartmanınıza zarar verebilirken, oğlunuza alamadığınız bir kitap, onun askeriyenin eline düşmesini sağlayabiliyor. Artık orada ölür mü, kalır mı? Oda diğer seçimlerinize bağlı ilerliyor tabii. Bu kadar şeyi kaldırmaya çalışırken kendimizden geçtiğimizi ve gözlerimiz yaşlı bir şekilde oynadığımızı fark eden yapımcılar bizlere daha katı olabileceğimiz yeni bir oyunu geçtiğimiz haftalarda beta olarak sundu. Bakalım bu sefer nasıl bir yapıya bürüneceğiz? Gelin ilk olarak hikayeyi, direksiyonun başına geçerek irdeleyelim. Be holder 2

Merhaba ben Evan Redgrave

Baş kahramanımızın adı Evan Redgrave ve aldığı bir transfer mektubu sonucu hızla görev yerini bırakarak her zaman merak ettiğimiz o gizemli 37 katlı bakanlığa geliyor. Geliyor gelmesine ama gelmesinin bir sebebi var, mektuptaki gizemli not. Babasının öldürüldüğü ve bununla ilgili daha fazla bilgiyi bakanlığa geldiğinde alabileceğini belirten bu not, bu kadar hızlı gelmesini sağlamıştı. Gelir gelmez, bizi, çenesi düşük George Hemnitz karşılıyor. İlk geldiğimiz andan itibaren çok konuşan bu abimiz, küçük bir merhabalaşma sonrası bizi bir öğreticinin içine sokuyor ve gerekli gereksiz her türlü bilgiyi bizlere sunuyor. Buna babamızla ilgili bildiği tüm bilgiler de dahil. Sonrasında ise bize birkaç küçük görev veriyor ve bu görevler sonrasında da babamızın bize bıraktığı bir mektuptan bahsediyor. Ancak bu mektubu yanına almamış çünkü bizim bu kadar erken geleceğimizi düşünmemiş Hemnitz abimiz.

Bitirdin kendini be Hemnitz

O günü sona erdirirken bize ertesi gün mektubu getireceğini ve gerçeklere daha da yakınlaşacağını söyleyen Hemnitz abimiz, evine doğru yol alıyor. Bizde şarkılar eşliğinde evimize gidiyoruz ve tam yatacağız, o da ne? Kapı çalıyor. Gidip kapıyı açıyoruz ve karşımızda yüksek rütbeli olduğu belli, herkes gibi gözü beyaz ama saçları jöleli tehlikeli bir tip beliriyor. Bir müddet konuştuktan sonra bizim yardımımızı istiyor ve olumlu yanıt verirseniz düzgün bir şekilde gidiyor. Bu bizi biraz tedirgin etse de pek takılmıyoruz ve rahatça gidip uyuyoruz. Ertesi gün oluyor ve şen bir şekilde Hemnitz abimizin yanına gidiyoruz. Ancak giderken yol üzerinde bir kalabalık. Merak ediyor ve aralara girerek ilerlemeye çalışıyoruz. O sırada büyük propaganda ekranına gözümüz takılıyor, çünkü kanuna aykırı hareket edenlere verilecek cezaların kodları geçiyor. Tam bu kişinin kim olduğunu öğrenmeye çalışırken bir de ne görelim? George Hemnitz bir ip ile aşağıya doğru sarkıtılıyor ve boynu kırılarak ölüyor. Evan şok, ben şok, siz şok. Etrafta koşuşturup neler olduğunu öğrenmeye çalışsak da pek bir şey öğrenemiyoruz kurallar gereği. Sonrasında ise oyunumuz beta sürümünün belirlediği sınırlar içerisinde başlıyor. Oyunun hikayesi gayet tatmin edici olsa da beta sürümünden sonra değişiklikler olur mu? Bilmiyoruz. Gelelim oyunun göze çarpan detaylarına.

Atmosferi mi bozulmuş buranın?

Oyuna girer girmez oyun atmosferi kendisini zaten belli ediyor ve bizleri içine çekiyor. Bölüm tasarımları, yaşayan dünya ve bu dünyanın insanları, totaliter rejimi temsil eden birçok öğe, bol bol ‘Bilge Lider’ heykeli (Bunlardan bir tanesi 8.000 ton, evet gerçekten öyle!), bizleri tedirgin eden çok sayıda teknolojik güvenlik alanları ve çok sayıda güvenlik görevlisi dev abilerimiz bizleri fazlası ile tatmin ediyor. İnsanlarla olan etkileşim türünün artması ise gerçekten pozitif bir etki yaratmış. Kısacası dış dünya etkenleri son derece güzel ve yeterli gözüküyor. Özellikle iki boyutlu bir dünyadan üç boyutlu bir dünyaya böylesine bir geçiş çok güzel olmuş. Birden fazla bölgede geçen yeni oyun, bu bölgeleri de son derece güzel dizayn ederek bizlerin karşısına getirmiş. Dış dünya son derece etkileyici dururken, iç kesimler ise tamamen rekabetin, çatışmanın ve baskının dışa vurumu olmuş. İnsanların çok çalışarak terfi almaya çalışması, birbirlerinin kuyusunu kazması ve Ali cengiz oyunları ile saf dışı bırakmaya çalışması çok akıllıca olmuş. Beta sürümünde olmasa da tam sürümde asansörün açılacağını düşünürsek çok daha fazla farklı mekânın bizi beklediğini de söyleyebilirim.

Oo sende mi bu diziyi seviyorsun?

Tabii, her katın kendine has görevleri ve rekabet sistemi olduğu için her kat bizi daha fazla zorlayacak gibi duruyor. İç mekanları da anlattığımıza göre sırada son mekan var. Yani evimiz. Burada faturalarımızı ödeyebilir, TV’de dizi izleyebilir ve kitap okuyarak yeteneklerimizi geliştirebiliriz. Bu yetenekler de bize farklı meziyetler kazandırıyor. Levye kullanmaktan, şifre patlatmaya kadar birçok şeyi yapabilir duruma geliyoruz. Tabi evde yapabileceğimiz farklı şeylerde var. Eve girdikten sonra direk dışarı çıkamıyoruz bu yüzden oyuna dışarıda gezme eklenmiş ama bu şimdilik metin tabanlı, herhangi bir görselliği yok. Bunu da bitirdikten sonra rahatça uyku çekerek tekrardan evin dışına çıkabiliyoruz. Etrafta gezinirken ister istemez kuralların dayatıldığını fark ediyorsunuz. Bu da üzerimizde baskı oluşturuyor. Daha önce bahsettiğimiz gibi herkes kendi çıkarı uğruna dağı delecek seviyeye gelmiş ve bunları yadırgamıyorlar. Bu yüzden çok dikkatli olmalısınız. Kime yardım edip kime etmeyeceğinizi belirlemeniz çok önemli. Olurda yardım edilmemesi gereken birisine yardım ederseniz, kendinizi tutuklanırken bulabilir veya öldürülebilirsiniz. Tabi bu durumda oyunu kaybedersiniz ve en azından sadece betada kayıt sistemi düzgün çalışmadığı için taa en başa dönersiniz. Aynı şekilde iyi insanlara da kötülük yaparsanız onların düşmanlığını kazanırsınız ve bu sizin için küçük sıkıntılar doğurabilir. Bu yüzden yardım etmeyi iki kez düşünün ve herkese yardımcı olamayacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

Görev, görev, görev

Oyundaki görevlere gelecek olursak, birbirinden farklı iki şekilde ilerliyor bu görevler. İlki bilgisayar başı görev sistemi ve bu oyun içinde tamamen mini game olarak geçiyor. Bu görev sisteminde, Terminale bağlanan bilgisayarın başına geçerek size gelen ziyaretçileri bir gişe görevlisi kâtip olarak doğru bakanlıklara ve ofislere yönlendiriyorsunuz. Sistemde 6 adet bakanlık ve bu bakanlıklara bağlı en az altışar ofis bulunuyor. Bu yüzden yönlendirirken dikkatli olmalısınız. Başvuru türünü, bakanlığı ve ofisi doğru seçtiğiniz takdirde ise size 50 oyun parası veriliyor. Eğer sürekli yanlış seçim yaparsanız da uyarı alıyorsunuz. Oyuna yeni eklenen bir sistem var. Süre. Bu sistemden dolayı bir işi yaparken dikkat etmek zorundasınız. O yüzden hiçbir görevde tüm süreyi tek seferde kullanamıyorsunuz. Günde en fazla 9 saat çalışabiliyoruz ve bu 9 saati düzgün kullanmamız gerekiyor. Eğer bu katiplik görevini yapacaksak, 2 saatimiz gidiyor ama karşılığında hem itibar hem para kazanıyoruz.

Amirim bu bir şeyler karıştırıyor

Farklı görevlerde ise duruma göre yarım saatten birkaç saate kadar süre kullanılabiliyor. Diğer görev sistemi ise sosyalleşme adı altında geçiyor. Bu ise Beholder’den aşina olduğumuz görevler. Birileri ile yakınlık kurarak onunla dost veya düşman olabilirsiniz. Bu yapacağınız eylemlere bağlı. Diğer insanların çevirdiği işleri fark ederek üstlerinize bildirebilir, onları izleyebilir veya görmezden gelerek eylemlerini yapmalarını sağlayabilirsiniz. Bunların sonuçlarını diyaloglarda görebilsek de hikâyeye etkisi ne olur, kesin bir şey diyemem. Bu yüzden size önerim, birileri ile konuşurken tüm sırlarınızı ortaya dökmemeniz. Nasıl bir dönüş alacağınızı bilmediğiniz eylemlere ise hiç girişmeyin derim. Ancak risk seven birisi iseniz istediğinizi yapmakta serbestsiniz. Sonucunu siz yaşayacaksınız sonuç olarak. Oyunda bir diğer önemli konu ise para ve itibar puanı. Eğer bunlara sahip değilseniz oyunda basit bir insandan farkınız olmuyor. Özellikle itibar puanı oyunun en önemli harcanabilir birimi. İtibar puanınız ne kadar yüksekse o kadar sözünüz geçer ve o kadar adam yerine koyulursunuz. Hatta yeri geldiğinde tutuklanmanızı geciktirebilirsiniz bile. Aynı şekilde parayı da ticarette, bilgi almada veya hileli durumlarda kullanabilmeniz mümkün. Bunlara bol miktarlarda sahip olmanızı öneririm. Kısacası, şu an aktif olan ve olmayan özellikleri ile Beholder 2, gerçekten güzel bir oyun olarak büyük ihtimal Ekim-Kasım aylarında bizlerle olacak. Türkçe yamasını da zaten şahsım yapacağı için gönül rahatlığı ile satın alabilir ve oynayabilirsiniz.
5 Cheviri: Kapıcılıktan Bakanlığa: Beholder 2 Beta İncelemesi İlk oyunu keşfedip oynamaya başladıktan sonra başlamıştı her şey. Daha önce birçok oyunda hüzünlendiğim yerlerde oldu, yapmak istemedi...
<